Yeni sezonda Türkiye'de Moda
Moda la Turca'da!

Blogspot iki saniye içinde yönlendirilecektir. Moda la Turca'ya geçemiyorsanız burayı tıklayın:
http://modalaturca.wordpress.com
ve favorilerinizi güncellemeyi unutmayın!.

Türkiye'de Moda:

Kimlik, Kültür ve Sınıfsal Temsiller

  • Neden bu blog?

    İsmiyle oldukça kapsamlı bir içerik vaadeden bu blog, aslında daha çok Türkiye'deki modaya (özellikle "haute couture", türkçesi "yüksek terzilik" olan ve Simmel'e göre önce elitlere ve bir süre sonra toplumun bütününe hitap eden olguya) dair bugüne dek yapılmış kaynakların bir derlemesini yapmak üzere düşünüldü. Sosyoloji okumaya ilk başladığım yıllardan beri, modayla pek alakam olmasa da ("fashionably sensitive but too cool to care" sloganını benimsemişimdir hep") gerçekleştirmek istediğim bir projenin altyapısı olma amacı taşıyor; Fransa'da bile henüz kolay kabul edilmeyen "moda sosyolojisi" kavramını bir nebze olsun Türkiye'ye aşılamayı hedefliyor. Ve bu arada, belki Türkiye'deki modayla ilgilenen kişiler için de kaynaklara kolay ulaşmak için bir araç olur. Günün birinde iyi bir analiz yapmam dileğiyle... Olur da ulaşmak isterseniz: damla.bayraktar@gmail.com

Türkiye'de moda eğitimi

Posted by little drop of poison On

Olgunlaşma Enstitüleri ve biçki dikiş kurslarıyla başlayan Türkiye'nin moda serüveni bugün sayıları gün geçtikçe artan özel moda akademileri ve okullarının da ortaya çıkışıyla belli bir noktaya gelmiş gibi görünüyor. Bu yazımızda moda ve tekstil konusunda eğitimli kişilere olan talep ve bu kişilerin iş piyasasında istediklerini bulup bulmamaları meselesini kenara koyarak, moda eğitimi veren eğitim kurumlarından bahsedeceğiz.

Gün geçtikçe artan sayılarıyla "genç Türk modacıları jenerasyonu" ve gerek ülke içinde gerek yurtdışında başarılı ve takdir gören çalışmalara imza atıyor. Bu yeni kuşak modacıların ayakları yere sağlam basar şekilde ortaya çıkmasında bilginin hızlı yayılmasını sağlayan internet ve sosyal medyanın rolü tartışılmaz; ancak farklı kurumlarda edindikleri eğitimler de onların arkasındaki başlıca dayanak olarak yerlerini alıyor. Moda dünyasına giren herkes kendi tasarımlarını podyumlarda görmek açısından aynı şanslara sahip değil. Ama elit yaşam biçimiyle ilişkilendirilen bu olgunun haute couture'den hazır giyime farklı alanlarında yer almak için her yıl binlerce genç farklı aşamalardaki eğitim kurumlarının kapısını çalıyor.
Genel başlık olan "Moda"yı alt başlıklarına indirgediğimiz zaman farklı meslek kolları ortaya çıkıyor. Bunlar arasında Moda Tasarım Teknisyenliği, Modelistlik, Desinatörlük, Grafikerlik, Stilistlik, Tekstil Tasarım Teknisyenliği gibi başlıklar var. Modaya dair eğitimin alınabileceği ilk eğitim kurumu olan liseler; yani Kız meslek, meslek liseleri, Anadolu meslek ve Anadolu kız meslek liseleri bu yolda geçilen ilk etap. Liselerde moda ve tekstile dair verilen eğitimler (modelistlik, makinecilik, terzilik gibi) özellikle pratik bilgilere dayanıyor.
Meslek liselerinden sonra, lise veya meslek lisesi eğitimini bitirmiş öğrencilerin gidebileceği eğitim kurumu da tabi ki Kız Teknik Öğretim Olgunlaşma Enstitüleri. İlk kez 1945 yılında açılan ve 11 ilde 12 enstitü ile çalışan Olgunlaşma Enstitüleri Cumhuriyet'in ilk yıllarından beri First Lady'leri ve protokoldeki önemli kişilerin eşlerini giydirmesiyle nam saldı. Öğrencilerin "Türk giyim ve el sanatları konusunda bilgi ve becerilerini geliştirmelerine imkan sağlama" amacıyla kurulan enstitüler Yümniye Akbulut'un "Şıklığın Resmi Tarihi" kitabında anlattığı gibi Türkiye'de modanın bir dönemini etkiledi, düzenlediği defilelerle pek çok kadının konuştuğu konulardan biri, sadece ülke içinde değil aynı zamanda yurtdışında da tanınır hale geldi.
Günümüzde Olgunlaştırma Enstitüleri dışında meslek yüksekokulları ve üniversiteler de moda ve tekstil alanında açtıkları bölümlerle bu alanda ilerlemek isteyenlere imkan sağlıyor. Meslek liselerinin "Tekstil konfeksiyon" bölümünden mezun olanlar bu alanlardaki meslek yüksekokullarına sınavsız devam edebiliyor. Yüksekokullarda eğitim bir tekstil ülkesi olan Türkiye'nin bu alandaki eleman ihtiyacını karşılayacak şekilde, özellikle konfeksiyon ve hazır giyim alanında eğitimlerini yoğunlaştırıyor; ancak bu durum haute couture alanında çalışmaların eksik kaldığı anlamına gelmiyor.

Ege Üniversitesi Bergama Meslek Yüksekokulu öğrencilerinin çalışmalarından



Ege Üniversitesi Bergama Meslek Yüksekokulu 13 programından biri olan Tekstil Programı Öğretim Görevlisi Gülseren Özel, öğrencilerin özellikle konfeksiyon alanında yönlendirildiğini ve haute couture hakkında teorik bilgiler verildiğini belirtiyor; üniversitelerin güzel sanatlar bölümlerine girmek isteyen öğrencilerse tasarım ve temel sanat eğitimleri alabiliyor, ancak öğrenciler çoğunlukla tekstil firmalarında teknik eleman olarak çalışıyor. Geleneksel giyimin güncel tasarımlarda yer alması gerektiğini düşünen Gülseren Özel, bu alanda akademik çalışmalar gerçekleştirdiğini (Kültür Bakanlığı İzni ile Bergama Müzesi Etnografya Bölümünde Geleneksel Giysilerin İncelenmesi ve Bindallı araştırmaları gibi) ve öğrencilerine günümüz modasının geleneksel giyimle bağlantısını harmanlayarak verdiğini anlatıyor.
Moda alanında kariyer yapmak isteyen ve ÖSS'de başarılı olanlar farklı üniversitelerdeki Tekstil ve Moda Tasarımı bölümünde eğitim alarak bir üst seviyeye geçebiliyor. Bu üniversiteler arasında Marmara, Mimar Sinan, İzmir 9 Eylül, Yeditepe, Akdeniz, Çanakkale 18 Mart, İTÜ, Kahramanmaraş Sütçü İmam, Mersin, Süleyman Demirel, Yüzüncü Yıl, Atılım, Beykent, Haliç, İstanbul Ticaret, Okan, Işık ve İzmir Ekonomi Üniversitesi bulunuyor.
İzmir Ekonomi Üniversitesi Moda Tasarımı Bölümü Başkanı Yard. Doç. Dr. Şölen Kipöz, bölümün "sektörü yenilemeyi ve tasarım anlayışı ile ilgili bazı şeyleri değiştirmeyi hedefleyerek" yola çıktığını ancak "çevresel koşullar ve özellikle Türkiye'de modanın dönen çarkının işleyişi ile ilgili sapmalar ve 2006 krisi sonrası" beklediği hedefleri henüz yakalayamadığını söylüyor. Ancak iki yıldır mezunların geri dönüşleri ve kamuoyuna yansıyan imajlarının hedefe yaklaşıldığını gösterdiğini belirtiyor. Kipöz Moda Tasarımı Bölümü'nde verilen eğitimi şu şekilde tanımlıyor: "Moda tasarımı eğitimi farklı pazar düzeyleri ve farklı sektörleri içine alıyor. Öğrenciler hazır giyim endüstrisinde uygulanan teknolojik gelişmeler kadar, el becerilerini geliştirebilecekleri yüksek terzilik deneyimini yaşıyorlar. Özellikle İzmir odaklı bir endüstri olan Gelinlik ve Abiye sektörüne yönelik gelişitirlen projelerle haute couture deneyimi geliştiriliyor. Mezuniyet koleksiyonlarında ise öğrenci hangi sektöre yönelik çalışacağı konusunda tamamen serbest bırakılıyor."


İzmir Ekonomi Üniversitesi Moda Tasarımı Bölümü 2009 Mezuniyet Kataloğu'ndan Canseli Özhelvacı'nın "Hücre Yapı" çalışması


Bir dönem Moda Sosyolojisi alanında da eğitim veren kurum, bu dersi Moda Teorisi olarak değiştirmiş ve Bologna süreciyle birlikte bu yıl Moda Kritiği ve Tasarım Anlatıları diye iki ders eklemiş. Moda Teorisi dersiyle öğrencilerin kavramsal metinler üzerinden sosyal psikoloji, felsefe, tarih, popüler kültür, kültürel çalışmalar, tüketim ve semiyoloji konularına yönelik eleştirel bir bakış açısı geliştirmesi, modanın temel kavramları, moda akımları ve moda sosyal deneyimi, popüler kültür ikonları gibi konularda bilgi edinmesini hedefliyor (bu dersi blog sahibinin de alması çok mantıklı görünüyor). Kipöz, üniversiteden mezun olan öğrencilerin moda evleri, hazır giyim endüstrisinin farklı birimlerinde ar-ge bölümlerinde, kendi tasarım markalarıyla veya tasarım markalarının pazarlama, iletişim gibi çeşitli alanlarında, veya yurtdışı eğitimi sonrası yabancı tasarım ofislerinde çalışabildiğini belirtiyor.
Bu bahsettiğimiz eğitim kurumları dışında Avrupa Birliği, Dış Ticaret Müsteşarlığı ve İstanbul Tekstil ve Konfeksiyon İhracatçı Birlikleri (İTKİB) tarafından finanse edilen İstanbul Moda Akademisi, Kariyer Eğitim Kurumları, La Salle Akademy gibi özel kurumlar da verdikleri eğitim programlarıyla moda ve tekstil konusuna ilgili pek çok kişiye bu konuda eğitim sağlıyor ve Türkiye'de moda kültürünün gelişmesine aracılık ediyor.

Arayalım